Gözümüzün görebilmesi için ışık gerekmektedir. Karanlıkta göremeyiz. Görmemizde etkili olan güneş aynı zamanda tenimizin rengini değiştirir, yani cildimize zarar verir. Görme merkezimize görüntüyü getiren güneş ışığı, gözümüzün içindeki merceğin daha erken sertleşerek genç yaşta katarakta neden olabildiği gibi, görme sinirlerinde belli bir zaman sonra tahribata yol açar.
Bu gerçekler göstermektedir ki; güneş ışıklarının olumsuz etkisinden kurtulmak için iyi güneş gözlükleri kullanmalıyız. Güneş gözlüğümüz yüzümüzde olduğu için biçimi, materyali, aksesuarları önemlidir. Ayrıca, tenimizin ve saçımızın rengiyle uyumu da gereklidir. Kısacası güneş gözlüğünün görünüşü ve rahatlığı kullanıcıya fazladan moral verecektir. Güneş gözlüğü az da olsa kusurları meydana çıkartmak için değil örtmek için de kullanılmalıdır.
Güneş Gözlüğü öyle bir sektör haline gelmiştir ki; dünyada ürettiği güneş gözlükleri ile meşhur olan markalar vardır: Rayban, Persol ve gibi.
Güneş gözlüğü seçimi:
İnsan gözü 400 nm ile 700 nm arasında dalga boylarına sahip ışıkları görür. Dalga boyu küçüldükçe mavimsi, dalga boyu büyüdükçe kırmızımsı renkler görülür. 700 nm'nin üzerinde infrared, 400 nm altında ise ultraviole(UV) yani morötesi radyasyon başlar. UV radyasyon güneş ışınlarının % 5'ini oluşturmasına rağmen çok tehlikelidir.
Diğer taraftan UV ışınlarının çoğu atmosfer tarafından emilmektedir ve çok küçük dalga boyları yeryüzüne ulaşamamaktadır. Bulutlu havalarda emilim daha da artmaktadır. Yeryüzü güneşten gelen UV ışınlarının bir kısmını tekrar geri yansıtır. Toprak ve çimen % 1-5, su % 3-13 arası yansıtırken kar % 88'e kadar yansıma yapabilir. UV etkisi yükseklerde artar. Dağcılarda tırmanma sırasında, güneşin sıcaklık etkisinin azalmasına rağmen güneş yanığı olma olasılığı daha fazladır. Dağa tırmananlar ve kar kayağı yapanlar UV radyasyona en fazla maruz kalanlardır.
Uzun süre güneşe maruz kalanlarda halk arasında et büyümesi diye bilinen pterjiyum veya pinguekula gelişebilir. Göz içi lensinin içindeki proteinlerin yapısını bozarak katarakt oluşumuna yol açabilir. Sinir tabakası üzerinde de esaslı tesirleri vardır.
UV ışınlarının tüm bu zararları göz önüne alındığında, milyonlarca insanın bundan korunması gündeme gelmektedir.
UV' den korunmanın en kolay yolu tabi ki kapalı alanlarda kalmaktır. Gün içinde açık ortamlarda bulunurken kullanılan özel camlı güneş gözlükleriyle göze gelen UV ışınlarından % 100 oranında korunabilmek mümkündür.
Orijinal polaroid güneş gözlüklerinin en önemli özelliği, çok iyi görüş sağlamalarıdır. Son yıllarda çok sözü edilen ozon katmanındaki yırtılmalar ve artan cilt kanseri oranı morötesi ışınlara ve bu ışınların uzun vadeli etkilerine dikkat çekmiştir. Çünkü ozon tabakası atmosferdeki doğal bir morötesi filtresidir. Ancak bu katman inceldiğinde ya da iddia edildiği gibi yırtıldığında koruma özelliği doğal olarak azalmaktadır.
Morötesi ışınlar insan gözü tarafından algılanmaz. Bu ışınların herhangi bir yararı ya da kullanımı da yoktur. Uzmanların çoğunluğu morötesi ışınların zaman zaman göze zarar verdikleri görüşünde birleşmişlerdir.
Polaroid polarizasyon filtresi zararlı UV (mor ötesi) ışınlara karşı % 100 koruma sağlar. Ayrıca parlak yüzeylerde oluşan rahatsız edici parlama ve yansımaları da % 99 oranında ortadan kaldırır. Bu çifte koruma fonksiyonu sayesinde gözleriniz zararlı ışınlardan korunur ve dünyayı çok daha net ve rahat görmeniz mümkün olur.
İyi bir güneş gözlüğü için önerimiz; camlarının polaroid olmasıdır. Numaralı güneş gözlüğü ihtiyacı olanlar için de polaroid camlar üretilmektedir.