Göz (Teknik Bilgiler)

Pupilla Refleksleri

Bir göze tutulan ışığın o gözbebeğini küçültmesine direkt ışık refleksi, diğer gözbebeğini küçültmesine ise ışık refleksi denir.Gözbebeğine küçülme olursa, refleks “pozitif”, yoksa refleks “negatif” diye ifade edilir.Gözbebeğini küçültemeye yönelik emir,Edinger-westphal çekirdeği isimli beyindeki ortak bir merkezden her iki gözbebeğine eşit olarak gelir.Bu merkeze uyarı, gözden başlayan korpus genikalatum lateraleye gelmeden optik traktüsten ayrılan özel sinir lifleri aracılığı ile iletilir. Buraya ulaşan uyarı, her iki gözbebeğini de küçülten refleks yanıtı oluşturur.

Renkli Görme

Retinadaki koni isimli ışığa duyarlı hücreler tarafından sağlanır, konilerde siyonalab (mavi), klorolab (yeşil) ve eritolab (kırmızı) isimli fotopigmentler bulunur. Renkli görme işlevi yapan fotopıgmentlere FOTOPSİNLER denir fotopsinler 445 (mavi) ,535 (yeşil) ve 570 (kırmızı) nanometre ışık dalga boylarında maksimum soğurma gösterir.

Renk Körlüğü

Normalde olması gereken koni hücrelerinin veya fotopigmentlerin olmamasına yada yetersiz yapmalarına bağlı olarak renkli görmenin bozuk olmasıdır. Çeşitli tipleri vardır. Kırmızının görülmemesi durumunda Protanopi. Yeşilin görülmemesi durumuna Döteranopi. Mavinin görülmemesi durumuna Tritanopi denir.

Görme Keskinliği

Görme keskinliği üç ayrı fonksiyonun birleşiminden oluşmuştur. Işık ayrımı fonksiyonu, Uzaysal ayrım fonksiyonu, Kesintili ayrım fonksiyonu.

Görebilme Keskinliği: Parlaklık ayırımını bir örneği olup iki ışık kaynağı arasındaki parlaklık farkını saptayabilme kabiliyetidir.
Algılayabilme Keskinliği: Homojen bir zemin üzerinde bulunan nokta–çizgi tarzındaki ince objelerin algılanabilirliği araştırabilmesidir.
Ayırt Edebilme Keskinliği: İki ayrı objelerinin aralarındaki en küçük açıyı ayırt edebilmektir.
Tanıyabilme Keskinliği: Klinik uygulamada en çok yer bulan görme keskinliği ölçüm yönetmedir.Hastanın sıklıkla adına optotip denen ve giderek küçülen boyutlardaki harf şekilleri tanıyabilme kabiliyeti test edilir.

Görme Keskinliği Ölçümü

Snellen eşeli görme keskinliğinin klinik ölçümü için en sık kullanılan eşeldir. Yuvarlak bir delikten bir demetinin geçişine izin verip ışın bir ekrana düşülerek izlenirse, açlık küçüldükçe ekrandaki aydınlık spot küçülür. Açlık küçültülmeye devam ettiğinde bir aşamadan sonra ekrandaki spot büyümeye başlar. Bu durum, DİFRAKSİYON (KIRINIM) olarak bilinmekte olup, açıklığın olabileceği en küçük boyu belirler.

Görme fizyolojisinde 1 dakikalık açıyı ayırt edebilen göz için tam gören göz veya 10/10 yada 20/20 gibi ifadelerle bahsedilir. Pupilla çapıyla gözün ayırt edebilme açısı arasında ters ilişki vardır pupilla büyüdükçe lense bağlı sferik aberasyon nedeniyle görme keskinliği azalacaktır.

Pupilla açıklığının, difraksiyonu ve sferik aberosyonu arasındaki dengeyi sağlamak üzere en verimli olduğu çap 2,4 mm’dir. Difraksiyonun en az olduğu ışık rengi sarı ışık olup, dalga boyu 555-560 mm’dir.

İki noktanın ayırt edilebilmesi için farklı fotoreseptörlerin uyarılması şarttır. Bir tek fotoreseptörün yüzey alanına düşen görüntünün ayrıntıları hissedilemez, ancak bir nokta gibi algılanır. Harf’in ayrıntıları farklı reseptörlerin düştüğünde seçilebilir. Farklı bir anlatımla bir görüntü ne kadar çok reseptör üzerine düşerse o kadar ayrıntılı görülecektir bunun yanı sıra mevcut fotoreseptörlerin ışığa duyarlıklarının fazla olması görme keskinliği üzerinde etkili bir diğer faktördür.

Görme Kusurları Genetik Geçiş

Görme kusurlarında genetik geçişli olduğunu gösteren bazı çalışmalar vardır miyopi veya yüksek hipermetropi taşıyan aileler bilidrilmiş ve genetik bir geçiş olduğunu savunulmuştur ancak genetik geçiş konusunda halen kesin bir şey söylenmemektedir. Anormal ön arka uzunluğa bağlı miyopi gibi ametropilerde multifaktöriyel (birçok faktöre bağlı) kalıtım söz konusudur bunlarda otozomal resesif, otozomal dominant cinsiyete bağlı kalıtımlar bildirilmiştir.

Görme Kusurların Topluma Görülme Oranı

Görme kusurlarının dağılımı ile ilgili pek çok araştırma yapılmıştır.bu çalışmalarda Japonya, İsrail ve Çinde miyopinin, zencilerde hipermetropinin sık olduğunu gösterilerek ırkın önemli bir faktörü olduğu belirtilmiştir.

Okul taramaları yapılan çalışmalarda % 10-15 çocukta göz kusuru belirlenmiştir.Bunların % 40-50’inde astigmatizma,%25-35’inde miyopi,%15-25’inde ise hipermetropi tespit edilmiştir.

*Sitemizde bulunan yazılar bilgi amaçlıdır. Sorularınız için göz hekiminize başvurunuz.